cold

adj. soğuk, üşümüş, donuk; sakin, soğukkanlı; sıkıcı; duygusuz; yapmacık; baygın; kaçınılmaz, kesin olarak
————————
n. soğuk, soğukluk; nezle; soğukalgınlığı
* * *
soğuk
* * *
[kəuld]
1. adjective
1) (low in temperature: cold water; cold meat and salad.) soğuk
2) (lower in temperature than is comfortable: I feel cold.) üşümüş
3) (unfriendly: His manner was cold.) soğuk, arkadaşça duygulardan yoksun
2. noun
1) (the state of being cold or of feeling the coldness of one\'s surroundings: She has gone to live in the South of France because she cannot bear the cold in Britain; He was blue with cold.) soğuk, soğuk hava
2) (an illness with running nose, coughing etc: He has a bad cold; She has caught a cold; You might catch cold.) soğuk algınlığı
•
- coldly
- coldness

- cold-blooded

- cold war

- get cold feet

- give someone the cold shoulder

- give the cold shoulder

- in cold blood

soğuk

/kould/ s. soğuk; soğuk, itici; üşümüş; frijit, soğuk ¤ a. soğuk hava, soğuk; soğuk algınlığı (out) cold bilinçsiz, kendini kaybetmiş (out) in the cold kon. açıkta, istenmeyen cold air metr. soğuk hava cold asphalt soğuk asfalt cold bleaching teks. soğuk ağartma cold casting soğuk döküm cold cathode elek. soğuk katot cold chisel soğuk keski, demirci keskisi cold climate test soğuk iklim deneyi cold comfort züğürt tesellisi cold deformation soğuk deformasyon, soğuk bozunum cold die quenching met. soğuk kalıplı suverme cold drawing met. soğuk çekme cold drawn met. soğuk çekilmiş cold dyeing soğuk boyama cold electrode elek. soğuk elektrot cold emission elek. soğuk emisyon, otoemisyon, alan salımı cold feet kon. yüreksizlik, korkaklık cold fish soğuk kimse, buzdolabı, soğuk nevale cold frame trm. yastık cold front metr. soğuk cephe cold galvanizing met. soğuk galvanizleme, elektrikli galvanizleme cold iron saw mak. soğuk testere, daire testere cold light ısısız ışık cold-mirror reflector soğuk yansıtıcı cold neutron fiz. soğuk nötron cold phosphating met. soğuk fosfatlama cold pressing met. soğuk presleme cold quenching met. soğuk suverme cold reduced met. soğuk indirimli cold reduction met. soğuk indirim cold retention dyeing teks. soğuk bekletmeli boyama cold roll met. soğuk hadde cold rolled met. soğuk çekilmiş, soğuk haddeli cold rolling soğuk hadde cold saw soğuk testere, daire testere cold shortness met. soğuk tezlik cold shoulder kon. (the ile) sırt çevirme, soğuk davranma cold start biliş. ilk çalıştırma cold-start lamp elek. soğuk startlı lamba cold storage soğuk hava deposu cold test soğuk test cold wall furnace met. soğuk duvarlı fırın cold war soğuk savaş cold water retting teks. soğuk suda havuzlama cold water rinsing teks. soğuk suda çalkalama cold wave metr. soğuk dalgası cold work soğuk iş, soğuk işleme cold work steel met. soğuk iş çeliği, soğuk işlemlik çelik cold work tool steel met. soğuk işlemlik takım çeliği cold worked met. soğuk işlenik, soğuk işlenmiş cold working met. soğuk işleme get cold feet gözü yememek

Ingliz tili - Turkcha lug'atida Ingliz tili cold so'zining Turkcha ma'nosi nima? Ingliz tili tili bo'limidagi cold so'zi Turkcha tilidagi ma'noni yuqoridan o'qingiz mumkin. cold boshqa tillarda ma'noni quyidagidan topishingiz mumkin.

Ingliz tili - Turkcha луғатида Ingliz tili cold сўзининг Turkcha маъноси нима? Ingliz tili тили бўлимидаги cold сўзи Turkcha тилидаги маънони юқоридан ўқингиз мумкин. cold бошқа тилларда маънони қуйидагидан топишингиз мумкин.