rough

Ingliz tili rough nima?, Ingliz tili - Turkcha lug'at rough bu nima degani?

adj. kabataslak, pürüzlü, pürtüklü, dik (saç), engebeli, taslak halinde olan, fırtınalı, haşin, dalgalı, sert, kaba, kaba saba, gürültücü, hoyrat, işlenmemiş, yaklaşık, aşağı yukarı, cilasız, kulak tırmalayıcı, rahatsız edici, zor, kötü, açık saçık, müstehcen
————————
adv. kabaca, sertçe, geçici olarak, eğreti
————————
n. taslak, müsvedde, zorluk, kaba tip, külhanbeyi, kabadayı, işlenmemiş şey, engebeli arazi, nal kayarı
————————
v. pürüzlendirmek, pütür pütür yapmak, itip kakmak, kötü davranmak, terbiye etmek (at), nal kayarı takmak, sert çıkmak
* * *
1. kaba
2. pürüzlü
* * *
1. adjective
1) (not smooth: Her skin felt rough.) pürüzlü
2) (uneven: a rough path.) düzgün olmayan
3) (harsh; unpleasant: a rough voice; She\'s had a rough time since her husband died.) kaba; sert, çetin
4) (noisy and violent: rough behaviour.) kaba, sert, gürültücü
5) (stormy: The sea was rough; rough weather.) fırtınalı, sert
6) (not complete or exact; approximate: a rough drawing; a rough idea/estimate.) yaklaşık
2. noun
1) (a violent bully: a gang of roughs.) kabadayı, külhanbeyi
2) (uneven or uncultivated ground on a golf course: I lost my ball in the rough.) kaba alan

- roughly
- roughness

- roughage

- roughen

- rough diamond

- rough-and-ready

- rough-and-tumble

- rough it

- rough out

kaba

/raf/ s. pürüzlü, pürtüklü; engebeli, inişli yokuşlu; taşlık; kaba dokunmuş, tüylü; hoyrat, kaba; kaba, sert; işlenmemiş, yontulmamış, ham; güç, zor, çetin; kabataslak; fırtınalı, rüzgarlı, dalgalı; sert, acımasız, katı; yaklaşık, aşağı yukarı; açık saçık, müstehcen; kon. haksız, talihsiz ¤ a. kabadayı, külhanbeyi; engebeli arazi; karalama, taslak ¤ be. kabaca; rahatsız bir şekilde ¤ e. tırmıklayarak kabalaştırmak; itip kakmak, kötü davranmak; (at) terbiye etmek at a rough estimate tahmini bir hesapla rough and ready basit ve rahatsız, kaba saba rough cast bkz. roughcast rough cut sin. kaba kurgu rough draft taslak, müsvedde rough estimate kabaca tahmin rough hewing kabasını alma, kabaca yontma rough it kon. sefalet çekmek, sürünmek, kötü şartlarda yaşamak rough out taslağını hazırlamak, taslak yapmak, kabasını çizmek rough plane kaba rende rough surface met. pürüzlü yüzey rough-and-tumble itiş kakış roughing roll kaba hadde take the rough with the smooth iyi şeylerle birlikte kötü şeyleri de yakınmadan kabul etmek


Ingliz tili - Turkcha lug'atida Ingliz tili rough so'zining Turkcha ma'nosi nima? Ingliz tili tili bo'limidagi rough so'zi Turkcha tilidagi ma'noni yuqoridan o'qingiz mumkin. rough boshqa tillarda ma'noni quyidagidan topishingiz mumkin.

Ingliz tili - Turkcha луғатида Ingliz tili rough сўзининг Turkcha маъноси нима? Ingliz tili тили бўлимидаги rough сўзи Turkcha тилидаги маънони юқоридан ўқингиз мумкин. rough бошқа тилларда маънони қуйидагидан топишингиз мумкин.

Was this article helpful?

93 out of 132 found this helpful