برز

açımlamak; belirmek; gelmek; gözükmek; görünmek; göstermek; kakalamak; kirletmek; peydahlamak; peydahlanmak; sergilemek; sıçmak; tarif; vurmak; yumrulanmak

I
بَرَّزَ
1. kirletmek
Anlamı: küçük veya büyük aptesini yapmak
2. açımlamak
Anlamı: şerh etmek, açıklamak
3. kakalamak
Anlamı: kakasını yapmak
4. göstermek
Anlamı: görülmesini sağlamak
5. sergilemek
Anlamı: teşhir etmek, satmak amacıyla malı görülecek bir yere koymak
6. sıçmak
Anlamı: dışkıyı doğal yolla dışarıya atmak
7. tarif
Anlamı: bir şeyin yapılış yöntemini açıklamak
II
بَرَزَ
1. gelmek
Anlamı: ortaya çıkmak, doğmak
2. görünmek
Anlamı: görülür duruma gelmek
3. gözükmek
Anlamı: görünmek
4. peydahlanmak
Anlamı: çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak
5. belirmek
Anlamı: ortaya çıkmak
6. yumrulanmak
Anlamı: yumru biçimine gelmek
7. peydahlamak
Anlamı: ortaya çıkmak, peyda olmak
8. vurmak
Anlamı: görünmek

Arabcha - Turkcha lug'atida Arabcha برز so'zining Turkcha ma'nosi nima? Arabcha tili bo'limidagi برز so'zi Turkcha tilidagi ma'noni yuqoridan o'qingiz mumkin. برز boshqa tillarda ma'noni quyidagidan topishingiz mumkin.

Arabcha - Turkcha луғатида Arabcha برز сўзининг Turkcha маъноси нима? Arabcha тили бўлимидаги برز сўзи Turkcha тилидаги маънони юқоридан ўқингиз мумкин. برز бошқа тилларда маънони қуйидагидан топишингиз мумкин.